<<(*)(*)*-*-*-*-*( SİTEME HOŞGELDİN_*-*-*-*-*(*)(*)(*)>>
  ŞiirLerim
 

ein Bild

ein Bild

ein Bild

unut gözlerim
 

sus artık ne olur ağlama yeter

ben unuttum sende unut gözlerim,

ne ismi aklımda nede gözleri

ben unuttum sende unut gözlerim
****************************
değmezmiş uğruna döktüğüm yaşlara

değmezmiş sevmeye aşık olmaya

değmezmiş ismini bile anmaya

ben unuttum sende unut gözlerim
*****************************
bir rüya idi farzet gördüklerimizi

ben unuttum sende unut gözlerim

sevseydi terk edip gidermiydi hiç

ben unuttum sende unut gözlerim

ADIM SEVGİDİR
 


Yüreğimin ortasında
Bir çığ düştü söyleyemem...
Öyle derin bir sancı ki,
Sızlanırım söyleyemem


Yoklugunun acısını,
Hep çekerim,söyleyemem...
Sessiz çığlık düğümlenir,
Boğazıma,söyleyemem...


 

“Sevgiliden gelen her şey sevgilidir.”

Mektupçu Agah



Sevgili, biraz sendir ve sen biraz sevgili

Sevgili, eksilmeden paylaşılan ömür olmalı

Sevgili, kan-ter içinde uyandığın kabus sonrası

Başucunda bulduğun bir bardak su olmalı.

Sevgili, ateşlenmiş başında ıslak tülbent olmalı.

Sevgili, gecenin beşiğinde uyuttuğun masal olmalı

Sevgili, uykusuzluğun en güzel sebebi,

Yanında uzanmış melek,her gece yatağında yangın olmalı

Sevgili,”günaydın” ve “iyi geceler” sözcüklerinin

Arasındaki hasret olmalı

Sevgili,her gün yeniden çözdüğün bilmece olmalı

Sevgili, kara günde kara zeytine

Kara gözlerinin akını akıtıp bal yapmalı

Sevgili,hem öfkenin fırtınalı denizi hem limanı olmalı

Sevgiyi beslemeli öfkeyi unutmalı.

Sevgili, muhabbette en güzel söz

Kavgada suskunluğun olmalı

Sevgili,ölçülemez sevginin derinliği olmalı

Sevgili, yüreğinin mahzeninde yıllanmış şarap olmalı

Sevgili,aşkla düellonda boş silahın olmalı

Sevgili,acında gözünde ki yaş

Sevincin de dudağında gülüş olmalı

Sevgili,sinemada izlenememiş filmler sonrası

Dudağında kalan tuzlu mısır tadındaki öpüş olmalı

Sevgili, “kara sevda” derdinin muadilsiz ilacı olmalı

Sevgili, aşkın sözlüğünde tek isim olmalı

Sevgili, sevmese de futbolu “maç kaç kaç bitti?” diye sormalı

Sevgili, en sevdiğin yemeği en güzel yapan aşçı olmalı

Sevgili sofrandaki çorbanın tadı tuzu olmalı

Sevgili, aşkın körlüğünde elindeki beyaz baston olmalı

Sevgili, “gel” deyince kanat takmalı

“Git” deyince gitmemeli kalmalı

Sevgili, yalan dünyada yalansız cennet olmalı

Sevgili, hem yüreğinin konuğu hem sahibi olmalı

Sevgili, yanındayken zamanı durdurmalı

Ve zaman durduğu yerde kımıldamadan su gibi akmalı

Sevgili, kıskançlığın,bencilliğin,aptallığın olmalı

Tüm kötü huyların onda anlam bulmalı


Sevgili, sevginin hem yolu hem yoldaşı olmalı

Sevgili, her gün yeni bir mısra yazdığın şiir olmalı

Sevgili, ilkbaharda menekşe,yazın papatya

Sonbaharda kasımpatı , kışın kardelen olmalı

Sevgili her iklimde bahar olmalı

Sevgili, haziran sıcağında buzlu çay

Aralık ayazında boynunda ördüğü yeşil atkı olmalı

Sevgili, dar’a gitmeden son sigaran olmalı

Sevgili, son gününde elini tutmalı

Son günüyse onla gitmek için dilinde ki dua olmalı

Sevgili,biraz anne biraz kardeş biraz arkadaş

Hepsinden birer parça ve hepsinden farklı bambaşka olmalı

Sevgili, içinde taşıdığın onur,kolunda taşıdığın gurur olmalı

Sevgili ,uğrunda her şeyden vazgeçeceğin vazgeçilmez olmalı.

Ve insan sevdiğinin sevgilisi olmalı!..

 

 

BÖYLE SEVDİM İŞTE
Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni
gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka
yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu
kadar
kolay kabullendi seni. Herhangi bir konuk değildin artık. Bu yüzden
ne
ağırlama faslı vardı, ne de uğurlama. O yüreğin gerçek sahibiydin.

Şimdi sonbahar, kışa giriyoruz ya... Ben dört mevsim baharı yaşadım
seninle. çiçek çiçek açtın yüreğimde. Gökkuşağı zayıf kaldı, senin
renklerin karşısında. Taze bir yaprak gibi yeşildin. Açelya idin
pembeliğinle. Üzerine çiğ taneleri düşmüş sarı güldün. Kırmızıydın
bir
ateş gibi. Ve maviydin... En çok bu renkle anmayı sevdim seni. Denize
tutkundum, denizi sensiz, seni de denizsiz düşünemedim.

Seni severken dünyayı da sevdim ben, insanları da... Kendime bile dar
gelirken, içinde herkese yer olan bir hayatın sahibiydim artık. En
kızgın,
en tahammülsüz olduğum anlarda bile, seni düşünmek yetti bana.
İçimdeki
sevinç yüzüme yansıdı, güldüm. Beni öylesine güldüren senin sevgindi
ve
ben kaygısız, içten gülüşün ne demek olduğunu, nasıl güzel bir şey
olduğunu anladım seninle...

Her şeye rağmen sevdim seni. Güçlüydüm ve aşamayacağım hiçbir zorluk
yoktu. Koca bir kente, koca bir ülkeye kafa tutabilirdim. Sen elimden
tuttuğunda, patlamaya hazır bir volkan gibi hissederdim kendimi.
Menzil
sendin ve ben o menzile ulaşmak için önüme çıkan her şeyi yok
edebilirdim.
Sana ulaşmamı engelleyecek her şeyi eritirdim, kül ederdim. Sana
ulaştığımdaysa sakin bir göle dönüşürdüm. Ve o göle bir tek sen
girebilirdin.

Sevdim ve hayrandım da... Her halin çekti beni. Duruşunu, uyumanı,
gülmeni, kızmanı, şaşkınlığını, saflığını, kurnazlığını, çocukluğunu,
olgunluğunu sevdim. Sesini de sevdim suskunluğunu da.
Küçük oyunlarını, kaprislerini, sitemlerini, korkularını sevdim. Seni
ve o
doyumsuz sevdanı, uçarı sevdanı anlatacak kelime bulamadım çoğu
zaman.
Sığmadın cümlelere ve hiçbir cümle seni
yeterince tarif edecek kadar derin olmadı.

Seni severken yorulmadım. çünkü sen yaşam kaynağıydın. Her gün
yenilendim.
Seninle çoğaldım, büyüdüm. Eksik kalan neyim varsa tamamladın.
Ölmeyecektim çünkü sen ölmezliğin ta kendisiydin.

Sevdim işte ötesi yok...
 


 
 
  Bugün 9 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol